Nereden nereye ?

28.10.2014 09:41

    Gümülcine'nin Harmanlık Mahallesine "Azınlık Okulu İstiyoruz "  Hareketi'nin girişimlerini , destekçilerini ve köstekçilerini bu yazımda  mümkün olduğunca anlaşılır bir şekilde anlatmak istiyorum ki , hem  mahallemiz hem de bütün Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı insanı , bu güne kadar neden herhangi bir hak arama yolunda sonuç  alınamadığını bir nebze de olsa anlamış olur .

  Sohbet esnasında dostum İsmail Dikili ile Gümülcinedeki azınlık  okullarının üzücü halinden bahsederken , bu okulların düzeltilmesi  için ve Harmanlık mahallesine azınlık ilkokulu yapılması  mecburiyetini hep konuşuyorduk.

   Bir gün kız çocuklarım okuldan sırılsıklam çamur içinde gelir. Nedeni  ise , eğitim gördükleri okulun uzakta olması  ve çocukları okula götürüp getiren otobüsün Harmanlık mahallesinin dar sokaklarında sığmaması yüzünden çocukları evlerinden uzak bir yerde brakmasıdır. Bu durum karşısında kime şikayet edeceğimi şaşırmış bir haldeyken , ani bir kararla Harmanlık mahallesine azınlık ilkokulu yapılması için 3 Haziran 2014 tarihinde internet ortamında bir facebook gurubu kurdum.

Böylece  şikayetimi mümkün mertebe dünyaya haykırmaya çalıştım.  

     Bu facebook gurubu'na önde gelenlerimizden , okul yapılması için  mesajlar yazmalarını istedik , sağ olsunlar çoğu  bu facebook gurubuna mesaj yazdı. Epey de ilgi gördü bu hareketimiz .   

   Bir gazeteden (GÜNDEM) röportaj  vermem için telefon gelmesi üzerine , bu olayın büyük yankı uyandıracağını anladım ,ve hemen telefonla dernek başkanını aradım ve kendisinden bir mesaj yazmasını istedim , ancak toplantı yapacağını ve karara bağlı olarak destek verip vermeyeceğini söyledi . 

   Tabi bu ara milletvekillerimiz destek mesajı yazınca bu hareket daha da ilgi çekti ve basında yer aldı , basında da yer alınca ilgi daha da çok oldu . Ancak dernek yönetimi toplantısından destek vermeme kararı çıkar ,  dernek başkanı destek mesajı yazmaz. Tabi biz yılmadık , daha çok kişiden destek mesajı yazmaları için mücadele ettik ve ilgi alaka destek günden güne arttı. 

   Hareketimizi takdirle karşılayan önemli mücadele adamlarının desteği  artınca bu davayı bir adım ileri taşımak artık zorunlu hale geldi , çünkü herkes bu işin sadece sosyal medyada kalmaması , siyasi ve hukuki mücadelesinin de verilmesini talep etmeye başladılar.İnternet ortamında ve yerel basında büyük yankı uyandıran bu girişim artık resmileşmesi gerekiyordu.

  Aklımdan geçen şey  belediye başkanına  gitmekti , ama önce müftüleri ziyaret edeyim dedim çünkü okulun yapılması planlanan arazinin cemaat malı olduğu bilinirdi o zamana kadar , ve Gümülcine Seçilmiş Müftülüğü'ne de gittim .

   Kapıdan girer girmez seçilmiş müftü " SEN KİMSİN Kİ OKUL İSTİYORSUN ? " diyerek azarlama , küçük düşürme ve girişimimi reddetmesi ile karşı karşıya kaldım . O gün  Harmanlık derneğinden " postacı " biri müftü'ye beni müzeverlediğini , hakkımda iyi şeyler söylemediğini ve bu işin zor olacağını  belli belirsiz , azınlık içindeki  "karanlık güç" benim bu girişimimden rahatsız , olduğunu ve bu içimizdeki "çürük" yapı ile de mücadele etmem gerekeceğini  anladım , oysa ben enerjimi devlete karşı kullanmak istiyordum .

 Devamında , sosyal medyada yankı uyandıran bu girişim halk arasında konuşulmaya başlandı , artık halkın bu duyarlılığını , söylemden eyleme geçirme zamanı idi. 

Batı Trakya Azınlığı için bir ilk olan , 18 Haziran 2014 tarihinde bir DUYURU DAVET yayınlayarak Gümülcine belediyesine halka açık bir ziyaret gerçekleştireceğimizi açıkladık .Aslında bu kararı , belediye başkanına , bizzat kendim gitmek için almıştım , nasıl olsa kaybedecek bi şeyim yoktu sonuçta .

 Duyurunun ardından gazeteler de duyuruyu yayınlayınca  26 Haziran 2014 günü Gümülcine belediyesine azınlık ve çoğunluk basını akın etti . 

   Belediyenin koridorlarında randevu saatimizi beklerken bir de baktım , bir büroda Harmanlık derneğinden iki yönetici  ( Ahmetçik Mustafa ve Kaşıkçı Arif )  tanımadığım ama okul istemek için gelen insanları caydırıp , belediye başkanı'nın  bürosuna girmemeleri için uğraş veriyorlar , ve epey insanımızı da ikna edip oradaki bürolara sakladılar , ve ya geri döndürdüler.Doğrusu hayretler içinde kalmıştım , aklıma gelmeyen başıma geldi ve aynı günün akşamında bilgilendirme toplantısı için azınlık basınını  bu dernek yöneticileri derneğe davet etmişler. İleri sürdükleri ise kendilerinin Mastanlı okulu için mücadele ettiklerini , prosüdürün de zaten bu şekilde çalıştığını belirtip hareketimizin Harmanlık okulundan bahsettiğini ve bu durumu hareketimizin bilgisizliğine bağlamaları oldu.Basına yapmış oldukları girişimlerden bahsedeceklerini iddia etmelerine rağmen , bu toplantıda şahsıma suçlamalar yöneltip  dernek başkanı İdriz Hasan "nazik " bir dille " Bu arkadaşımız derneğimize ve mahalleye zarar veriyor " açıklaması yapmıştır. 

 İmza kampanyamız boyunca da itibarsızlaştırma küçük düşürme ve asılsız dedikodular yayarak mahalle insanının imza atmasına engel olmaya çalışmışlardır. 

   Hayatım boyunca asla unutamayacağım bu olay , aslında kendi içimizdeki  "çürük elmalar" yüzünden aynı yerde saydığımızın ispatıdır. 

- İnsan sormadan olamıyor tabi , okul istemek zararlı bir iş midir?

- Bir müftü , okul istemek için hayır duasını almak için makamına ziyarette bulunan bir kişiyi neden azarlayıp " sen kimsin ki okul istiyorsun ? " diyerek küçük düşürür ?

- Harmanlık derneği'nin başkanı Hasan İdriz , röportajında " Bu arkadaşımız okul istemekle mahalleye zarar veriyor " derken neyi kastediyor ?

 - Neden mahalleye okul isteyen biri sizi bu kadar rahatsız ediyor ?

 - Hadi diyelim , destek vermek istemiyorsunuz , niçin engel olmaya  çalışıyorsunuz ?

 - Bu sorular hep cevap bekleyecektir .!!!

 

Kamil Sıcakemin